4 Mayıs 2011 Çarşamba

NUM NUM CAFE&RESTAURANT-BAĞDAT CADDESİ

Uzun bir aradan sonra Bağdat Caddesi’ne geri döndük, turumuz devam ediyor. İstanbul’un bu sene bıktıran yağmurları bizi kısa bir süreliğine yalnız bıraktığında güneşli bir Cumartesi günü soluğu Bağdat Caddesi’nin üzerinde bulunan mekanlardan birinde aldık. Burası Num Num… Bağdat Caddesi’ni iyi bilenlerin isminden anımsayağı bir yer… Cadde’de dışarıda masanız varsa popülerlik şansınız yüksektir. Burası da bunun nimetinden faydalanıyor.

Num Num, mekan açısından özenle dizayn edilmiş, caddenin en güzel mekanlarından biri kuşkusuz. Tuvaletler muazzam, dışarıdaki düzen muazzam, bar bölümü de alkışlanacak cinsten ki mekana ilk geldiğimde mutlaka içeride bir gezer ve ondan sonra yemeklerin lezzetine bakarım. Mekana düzen, hijyen ve dizayn açısından tam not veriyorum ki gelin bir de buradan yakın…

Yemeklere geliyoruz. Baktığımız zaman çok bir kalabalık yok aslında. Ama yemekler nedense geç geliyor. Geç geldiği için özenle yapılmıştır belki diyorsunuz ama lezzet sizi bu düşüncenizden ayırıyor. Acaba bizim seçtiklerimiz mi kötüydü yoksa baş aşçıları izinde miydi? bilemedim. Ben mantar pizza yedim ki ilk olarak malzeme kötüydü. Bu tarz mekanlar Domino’s, Little Ceasars, Pizza Pizza gibi fabrikasyon pizzacılardan çok daha harika pizza yaparlar (Burada Dominos, Little Ceasars gibi pizzacıların iyi pizza yaptığını belirtmiyorum aslında, ona göre) İtalyanlar pizzayı ince yapar derler ya Num Num da bunu duymuş, ince pizza yapmış. Lahmacunu geçtim milföy hamuru bile bu pizzanın yanında kalın kalır. Telefon geldi 5 dakika onunla mı konuştunuz. Bir bakmışsınız pizza kurumuş. Üzerine su serpseniz bile yumuşamayacak cinsten. Pizza fiyatları ise 17.50-30 arasında değişiyor. Evet büyük, evet doyurucu ama lezzet yok. Sadece ben değil kız arkadaşımın tercihi olan hamburger de son derece kötüydü. Et pişmemiş, kanlar ortada, malzemeler içler acısı, neredeyse koca marulu koymuşlar içine… Yemekler böyle…

Servise geçiyorum. Garsonlar hizmet vermekten çok alacakları bahşişi bekliyorlar ki kötü servise, kötü yemeklere… Verdim mi vermedim tabii ki… Ben bahşişi güzel hizmete, güler yüze, lezzetli yemeklere veririm.

Son not: Caddede başka mekanlar var arkadaşlar. Şu ana kadar Bağdat Caddesi’nde gittiğim yemekleri en güzel yer Kırıntı. Adamlar boşuna İstanbul’da tarzında ekol olmamışlar. Saygılar efendim… Ha bu arada, mekanın bir de karga sempatisi var ki evlere şenlik… Fotoğraf da Kanyon’daki Num Num’dan

Hiç yorum yok: