29 Kasım 2009 Pazar

KEYİF CAFE BAR - TAKSİM


Taksim'de hiç de özelliği olmayan bir yer... Fermantasyon'un başka bir deyişle telefon kulübelerinin olduğu sokakta, HSBC ATM'sinin sokağı... Sessiz bir yer ararken önünden geçerken oturulmuş bir yer... Biraz olsun anlatalım. Biralar soğuk, her barda kızlı erkekli gruplar var fakat burayı saplar mekan bellemiş... İçeride de okey oynayan yaşlı ablalar vardı. Tuvalet 1 m2 olabilir. Sadece bir pisuvardan ibaret... Gerek yok.

22 Kasım 2009 Pazar

AŞŞK KAHVE - NİŞANTAŞI


Resimde 'Denizi göreceksin. Sakın şaşırma' yazıyor ama tabiiki Nişantaşı'ndaki Aşşk Kahve'den denizi görmek imkansız... Bu fotoğraf Aşşk Kahve'nin Kuruçeşme'deki şubesinden... Aşşk Kahve Nişantaşı, Rezaürans Çarşısı'nda... Teşvikiye Cafe ve The House Cafe'ye nazaran daha genç bir kitleye hitap eden Aşşk Kahve Nişantaşı'nın en geleneksel ve ilgi gören yerlerinden biri... Bahçesindeki masalarda sigara içebilir, kahvesinizi yudumlayabilirsiniz... Yemekleri de herkesin dilinde. Çok güzel bir ambiyansa sahip bu kahvenin iç dizayını da görülmeye değer. Servis güzel, fiyatlar bu kategori ve semit için ideal. Filtre Kahveye 7 TL, Şifalı Sıcak Çikolataya da 7.5 TL ödedik... Tabii bu arada değinmeden geçemeyeceğim. Yanımızdaki masada, arka tarafımızdaki masada hep İngilizce konuşulunca biz de arkadaşımla modaya ayak uydurmak için İngilizce konuştuk kalkana kadar:)) Anlayacağınız internasyonel bir yer...

NOT: Entrylerin altındaki semt etiketlerine tıklayarak o semtte ziyaret ettiğim yerleri inceleyebilirsiniz...

20 Kasım 2009 Cuma

SUPPER CLUB - ORTAKÖY




Supper Club Crystal'ın yanı, Reina'nın karşısı... Son zamanlarda Kuruçeşme'nin gözde mekanlarından biri. Bir Perşembe akşamı CINE 5'in yeni sezon lansmanı için soluğu supper Club'da aldım. Mekanda kimler vardı? Tolga Savacı, Ahu Tuğba, Aptal Sarışın kardeşler, İlknur Soydaş... Sadece bazıları.. Supper Club'a ikinci gidişim. İlk ziyaretim de yine bir davetti. Burası ufak ama kaliteli davetler için bulunmaz bir nimet. Magazin kameraları eşiliğinde içkilerimizi yudumladık. Supper Club servis açısından gayet iyi bir bar. Henüz bu barda parayla bir bira bile almadığımdan dolayı fiyatlar açısından bir bilgim yok. Ama asıl garibime giden içeride sigara içilmesiydi... Yan masadaki yaşlı adamlar puroları yakınca garsonu çağırıp sordum ve o da sigara içildiğini onaylayınca yaktık hemen birer tane... sigara sağlığa zararlıdır bu arada. Perşembe akşamı için iyi bir eğlenceydi Supper Club... Her ne kadar diğer kanalların lansmanına benzemese de teşekkürler CINE 5... Vodka Enerjiler ve güzel şaraplar için... Bu arada artık ufak tabakla r içinde çerezler kalmamış. Pakette geliyor çerezler hoş bir bayan eşliğinde... Öte yandan önemli bir uyarı: Supper Club'ın üst bölümlerine geçmek için ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Benden söylemesi. Dikkatli olun. Etiket olmayın oralarda...

NOT: Entrylerin altındaki semt etiketlerine tıklayarak o semtte ziyaret ettiğim yerleri inceleyebilirsiniz...

19 Kasım 2009 Perşembe

İZMİR KUMRU - BEŞİKTAŞ


İstanbul'da Kumru özlemini dindirmek istiyorsanız adres burası... Beşiktaş çarşıda hemen heykelin arkasında bulunan İzmir Kumru sadece kumru yapan ufak bir mekan. 4 tl'den satılan kumru damak tadı açısından enfes. Doluluktan yemekte zorlanacağınız kumru İzmir'e has bir sandviç çeşididir bildiğiniz gibi... İzmir'de tabiim ki de en iyilerini yedim ama İstanbul'da özellikle Beşiktaş civarında bir yer arıyorsanız adresiniz burası olsun...

NOT: Entrylerin altındaki semt etiketlerine tıklayarak o semtte ziyaret ettiğim yerleri inceleyebilirsiniz...

15 Kasım 2009 Pazar

TEŞVİKİYE CAFE - TEŞVİKİYE



Yıl 2005... Cumhuriyet Gazetesi Spor Servisi'nde çalışmaya başladığım ilk günlerde müdürüm benden bir basın toplantısı izlememi istemişti. Bu benim ilk takip ettiğim toplantı olacaktı. O dönem Fenerbahçe'de oynayan Pierre Van Hooijdonk'un internet sitesi tanıtımı... Yer Teşvikiye'de. Abdullah Oğuz'un ofisindeydi. Heyecandan toplantıya erken gitmiş ve beklemeye başlamıştım. Teşvikiye Cafe ile tanışmam o döneme rastlıyor işte... Nişantaşı'nın en eski cafelerinden biri olan Teşvikiye Cafe The House Cafe'nin yanında, Teşvikiye Camii'nin hemen yakınında. Dışarıya atılan masalar ve önünüzden geçen yüzlerce insan. Ama hepsi şık, hepsi bakılmaya değer. Burada sohbet etmek işte bu yüzden biraz zor. Erkekseniz kızlara, kızsanız erkeklere bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Nişantaşı'nın Avrupai görünümü de bu cafede daha göze çarpıyor. Özellikle hafta sonu yer bulmanın zor olduğu bu cafenin fiyatları da gayet makul. Kırmızı et yemek isterseniz en az 15 en fazla 20 TL'yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Kahvelerini de denemenizi öneririm. Teşvikiye Cafe Nişantaşı'nın en geleneksel kafelerınden biri. Mutlaka bir ara uğrayın. Seveceksiniz.. Eğer yanınıza gelip ünlü biri oturursa hiç şaşmayın. Şahnaz Çakıralp, Mehmet Demirkol, Tan Sağtürk yanımda büyüdüler :)) Bu arada mümkünse gidin yağmurda oturun hem de dışarıda. Büyüleneceksiniz...

13 Kasım 2009 Cuma

KARADENİZ DÖNER - BEŞİKTAŞ


Tam damak tadı isteyenlerin yeri. Ne lükslük ne de manzara bizim işimiz değil. Ben yediğim yemeğe bakarım diyorsanız tam yerindesiniz. Tabii eğer canınız gerçek bir döner yemek istiyorsa. Dönerde kıymanın zerresi yok. Tadı enfes. Hayatımda yediğim en iyi döner kuşkusuz burada yapılıyor. Karadeniz Pide ve Döner. Tanıdık bir isim. Beşiktaş'ta Kartal heykelinin hemen yakınında. Öğleye doğru belki de hayatında görmediğiniz kadar büyük bir şekilde sarılmış döner akşama kalmadan bitiyor. Zaten 7'de de dükkanı kapatıp gidiyorlar. Pazar günleri ve Ramazan ayında hizmet vermiyorlar. Tam bir esnaf lokantası. Köken ise Rize'den geliyor. Fiyatlar damak tadıyla eş değer. Örnek olarak: Bir porsiyon döner 11 TL. İskender 12 TL. ayran ise 1.5 TL. Diğer yerlere nazaran biraz farklı gelebilir ama inanın değecek. Mutlaka gidin. Benden demesi...

12 Kasım 2009 Perşembe

HAKAN PASTANESİ - BEŞİKTAŞ


Bilmeyen var mı? Nasıl Alsancak için Sevinç Pastanesi, nasıl Taksim için Burger King'in önü varsa Beşiktaş için de orası vardır. Yıllardan beri süregelen bir gelenektir Hakan Pastanesi. Uzun zaman sonra kendini yeniledi. Daha modern bir hale getirilen Hakan Pastanesi öğrenciler kadar yaşlıların da favori mekanlarından. Dakikada önlerinden geçen 100 kişiyi izlemek onlar için keyifli olsa gerek.Uyuyan görürseniz şaşırmayın. Evet, gürültü var ama keyifli bir gürültü. Orada oturun 1 saat tek başınıza inanın sıkılmazsınız... Servis hızlı, birçok garson var. Fiyatlar: çay 1.50 kahve ise 3.50. bunları neden mi yazıyorum? 10 sene sonra okuduğumda vay beeee demek için...

FOTO: Hakan Pastanesi'nin arkası :)) İdare edin

BEYAZ BÜFE - MASLAK


Büfe mi? Adı öyle ama hiç de büfe gibi değil maşşallah. Maslak'ın en işlek yerinde en köşeyi kapatmışlar ve keyiflerine bakıyorlar. Evet keyiflerine.... Masaya oturursunuz bir isteğiniz var mı diye kimse gelip sormaz size. İlla ki gideceksiniz içeriye siparişinizi vereceksiniz. Tabii bu isteğinizi ikinci tekrarlamanız lazım. Adı büfe ama bir nescafe 4 tl. Buradan anlayın işte siz. Hadi geçtim parasını, bari hizmet sunun müşterinize. Metrodan çıkışta olduğu için 2 kez uğramak gafletinde bulundum ama bir daha mı? Asla... Bir de neymiş Marlboro satmıyorlarmış. Prensip meselesi mi bilmem. Sadece gülüyorum..

8 Kasım 2009 Pazar

CAFFE NERO MASLAK - NİŞANTAŞI


Bir İtalyan klasiği...Milano merkezli olan Caffe Nero Türkiye'ye kadar uzandı. Caffe Nero ile ilk tanışmam Nişantaşı'nda oldu. Gerçekten güzel bir dekorasyona arkada ise çok güzel bir bahçeye sahip. Fiyatlar biraz daha tuzlu diğer kahve mekanlarına göre... Örneğin çay 2 tl 750 krş... Çaya pek rağbet yok önemli olan kahvelerin enfes tadını hissedebilmek... Caffe Nero bir kez daha çıktı karşıma. Bu kez Maslak'ta. NTV'ye girdiğim ilk iş günü doldurduğum formların hemen ardından soluğu orada aldım. Bir Cookie bir de Cafe Mocha... Cafe Mocha orta boy 6 tl 50 kuruş. Cheesecake ise 5 tl 50 kuruş. Hem de ufacık... Tamamen plaza insanları için kurulan maslak Cafe nero'da servis biraz sıkıntılı. Mesela bir Cafe Mocha istediğim de bana mutlaka krema isteyip istemediğimi sormak zorundalar. bu onlara eğitimde öğretiliyor. Bazı insanlar unutup Mocha'yı kremasız içebilir. Benim gibi.. :)) bu arada eleştiri tufanı da bu yazıyla yavaş yavaş başladı gibi görünüyor. Devamını beklemiyoruz tabii. Her yerden memnun ayrılmak en büyük dileğimiz...

4 Kasım 2009 Çarşamba

KAHVE DÜNYASI LEVENT


Starbucks,Gloria Jeans gibi kahve merkezleri eski popülerliğini yitirdi bu dönemlerde. Nişantaşı'ndaki İtalyan kahve noktası Nero (İtalyanca siyah) son derece istekleri karşılayan bir yer. Her neyse; daha önce Kahve Dünyası'yla tanışmayan ben bugün o keyfi yaşadım. Hem de ne keyif... Yeni işime başlamadan hemen 1 gün önce ekip toplantısı yapıp hem tanışma fırsatı bulduk hem de geleceğe dair projelerimizi paylaştık. İşte Levent'taki Kahve Dünyası bu nedenden dolayı büyük bir önem taşımaya başladı benim için... Sade bir nescafe tercihi yorum yapma imkanlarımı kısıtlasa da masadaki ufak şekercikler gayet ağızlara layıktı. Servis de Levent'teki bir mekanda olması gereken gibiydi... Kahve Dünyası Levent'te Gonca Sokak'ta... Metrocity'nin karşısındaki sokağı takip ediyorsunuz. Sola döndüğünüzde karşınıza çıkacaktır...