6 Mayıs 2010 Perşembe

ÇINARALTI - ÇENGELKÖY






Pazar kahvaltıları meşhurdur. Öyle herkesle de gidilmez. Özel insanlar seçilir, rahat yerler tercih edilir, menemen, sucuk, omlet olmazsa olmazlarıdır bu kahvaltıların. Bu arada, menemen demişken. Bir zamanlar neredeyse her hafta sonu uğradığımız bir yer vardı Çengelköy'de. Hani o unutamadığımız Süper Baba dizisinde Fiko'nun devamlı uğradığı kahve. Denize sıfır, ufacık teknelerin gözünüzü renklendirdiği yer... Muhteşem diyebileceğiniz manzarası, o zamanlar bana güzel gelen menemeniyle favorilerim arasında baş sıraya oturan Çengelköy'deki Çınaraltı aradan geçen 2 yıl sonunda büyük olan beklentilerimi boşa çıkardı. Önüme gelen bol salçalı menemeni bir kenara bıraktım, kurumuş ekmekleri yerler mi diye düşünerek ayaklarımın altında gezen kedilere attım. Bu kadar isyan, büyük beklentilerimin sebebi. Ya has menemeni yapmayı ben öğrendim yada onlar 'Bu kadar para yeter' dediler. Bu arada menemenin içinde ne vardı sizce? Veya şöyle sorayım bir menemenin içine ne konur? Çınaraltı'na göre sadece domates ve yumurta. Haa bi de bol biber salçası...

Eski günlere saygımızdan dolayı Çınaraltı'nı yine de tavsiye ediyorum. niye? Çünkü mekanın dışında bulunan pastanelerden böreklerinizi alabilir, isterseniz evinde hazırladığınız menemeni bile buraya getirebilirsiniz. Her türlü yiyecek getirmek serbest ama içeçek asla. Bunu duvara yazdıkları dev ilanda da belirtmişler. Börek neyse de evden birşey getirmeyin yine de. hiç hoş görünmüyor. Benden tavsiye... Saygılar efendim...

ÇEŞİTLİ NOTLAR:
* Yaşı tam olarak belirlenemeyen ama 800 olduğu tahmin edilen bu ulu çınar yüz yıllardır gölge verir Çengelköye… Yüzyılın başından 1960 kadar balıkçıların altında ağ ördüğü bu ulu çınar 1967 den itibaren gölgesinde çay içilen bir liman kahvehanesine komşuluk etmeye başlamıştır.

MEKANIN DUYURUSU: Bir başkadır çınar altı sabahın ilk ışıkları ile canlanan boğazın en güzel seyir ve kahvaltı yeridir. Hele o eşsiz çayı ve manzarası yok mu deymeyin gitsin. Martı cıvıltıları ve vapur düdükleri arasındaki bu kahvaltı dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. İşte bu Tarih fışkıran mekanı bir kez ziyaret ettiniz mi bir daha ayrılamazsınız. Yoksa siz daha Çınaraltı’na gelmediniz mi ?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Pazar kahvaltısı için netten ve bloglardan araştırma yaptıktan sonra Çengelköy'de karar kıldık.Tabiri caizse gaza geldik:)Amma velakin pişmalığın büyüğü oldu.O nasıl bir kalabalık, saat 10.00 olmasına rağmen çaybahçesi belediye otobüsü gibi tıklım tıkış,denizkenarında oturmak zaten imkansız çünkü sadece 3-4 masa denizkenarı.
Sakin,huzurlu ve keyifli bir kahvaltı için asla uygun değil.Ayrıca dışarıdaki fırın ve börekçide kuyruk vardı ve otopark tam 10 tl istedi ! Kalabalığı görünce hemen dönüp 10 tl mizi zor kurtardık.
Aynı yoldan devam edip denizkenarında harika bir kafede kahvaltı ettik,keyifle,huzurla... Üstelik kendi ücretsiz otoparkı vardı.Hangi kafe derseniz asla söylemem,neme lazım bakarsınız orası da cümbüş olur:)))

Unknown dedi ki...

Ben de sadece eski günlerimin hatrına orayı size tavsiye etmişim. Önermemişim. İyi de olmuş. Öyle bir döneme geldik ki pazar kahvaltısı keyifleri sadece evde oluyor artık.

Pazar kahvaltıları için inanın ben bile hala iyi bir yer bulabilmiş değilim...

Saygılar. İlginizden dolayı teşekkürler...