Yılbaşı gecelerini dışarıda geçirmeyi sevmem. En son bir otel konserine dahil olmuş, insanlıktan soğumuştum. 2012′ye giriş öncesi korkularım da hep bu yüzdendi.
İlk önce hep beraber yukarıdaki fotoğraflara bakalım. İstanbul’un eşsiz manzaralarından birine sahip burası. ilginçtir ki Yıldız Teknik Üniversitesi’ne bağlı. Ne mutlu.
Hadi, başlayalım. Nasıl gidilir? Hala fotoğraflara bakmadıysanız bence bunları bir okuyun. Sonra kafanızda oluşturduğunuz mekanla karşılaştırın. Burası Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü’nden hemen 5 dakika uzaklıkta. Beşiktaş’tan (İstanbul’da merkezi hep Beşiktaş olarak alırım) Levent’e doğru çıkarken Etiler yoluna girin ve dümdüz gidin. Üniversiteyi geçmenizin ardından Rumelihisarı tabelasını takip edin ve Yıldız Hisar yazan tabeladan dönün bakalım, geldik.
Bu bir yılbaşı gecesi. Belki diğer yılbaşı günleriniz için bir alternatif oluşturabilir. Ne yedik? Güzel bir mönü karşıladı bizi. Karidesler, güzel bir peynir, yanında yemediğim bir rokfor, havyar, dolma, börek, hindi, pilav, hala neyden yapıldığını bilemediğim enfes bir tatlı. Yemekler şahane…
Ne içilir? İlginçtir. Çünkü ilk defa İzmir diye bir rakı markasını burada duydum. İlk başta biraz önyargılı yaklaştık. Olmaz dedik. Hesaba ekstradan +75 ekleneceğini duyunca biraz geri çekildik ve İzmir’den devam ettik. Yaş üzüm rakısından. Sonuç yeter ki içinde anason olsun, hiç fark etmez…
Nereye bakılır? Mekanımız ikinci köprünün hemen dibinde. Sanki bir adım atsanız köprüden eve yürüyerek gidecekmişsiniz gibi. Köprünün büyüleyici ışıkları, karşı yakanın havası, geçen motorlar derken yağmur yağsa kar serpiştirse de içeride geçirdiğiniz dakikalarda hep burayı düşüneceksiniz.
Ortam nasıldır? Bir yılbaşı gecesi olması ve bir üniversiteye bağlı olmasından dolayı yaş ortalaması 54.5′ti. Durun, hemen etiketi yapıştırmayın. Amcalarımız teyzelerimiz çok güzel kızlar yetiştirmişler. Güzel bir nesil geliyor.
Ne dinlenir? Grup Dolce adında bir müzik grubu çıkıyor burada. Onlara jazz, blues yakışıyor gerçekten. Zaten ağabeylerin tarzı da o şekilde. Portofino’lardan, İbrahim Ferrer’lerden başlayan müzik yelpazesi her Türk gecesinde olduğu gibi halayla sona eriyor. Horon tepiliyor, Efeler sahneye çıkıyor, İbrahim Tatlıses yankılanıyor, ilk başta vals yapan amcalarımız en sonunda halay başı olarak görülüyor. Sonra da dj çıkıp gecenin sonuna noktayı koyuyor, gece için çiftlerin daha da yakınlaşmasını sağlıyor, her iki taraf da seviniyor.
Ne ödenir? Ben sınırsız İzmir rakı ve bir yılbaşı için gerçekten leziz yemekler için 120 Tl ödedim. Tabii taksi parası, içeride yapılan çekilişler, garsona verilen bahşişler, 5 Tl’ye satılan yılbaşı ürünleri derken bu fiyat neredeyse iki katı çıktı orası da ayrı
Sadece yılbaşı mı? Tabii ki değil. Grup Dolce ile beraber her Cumartesi canlı müzik var. Ama burayı en çok bir brunchta merak ediyorum. Onu da deneyince buraya notunu düşerim
Ben sustum, fotoğraflarım konuşsu
Saygılar