30 Nisan 2010 Cuma
ELMA CAFE PUB, BEŞİKTAŞ
Beşiktaş'ın eski bira cafelerinden... Bir dönem Ihlamur'daki Garanti Bankası'nın hemen yanında hizmet veren Elma Cafe, şu an yeni yerinde. Yeni diyorsam; buraya geleli de en az 2 yıl oldu. Elma, Beşiktaş'taki Kartal heykelinin hemen o arkasındaki yer. Kalabalık, aynı zamanda sakin, bir o kadar da keyifli. Kalabalık yerleri tercih edenler için burası birebir. Önünüzden dakikada geçen 100 kişi sizi başka diyarlara götürebilir. Gelelim Elma'dan notlara...
1. Mekanın her yerinde sigara içilebiliyor.
2. Mekanda 3 kat var. Ama insanlar genelde daha ferah olduğu için en alt katta oturmayı tercih ediyor.
3. Bira fiyatları gayet makul. İnanın bakmadım ama hesap çok da fazla gelmedi.
4. Bira tabağını herkese tavsiye ederim. 10 TL. Bir kişi için fazla gelebilir. Ama paçanga böreğinden, patates kızartmasına sosisten soğan dilimlerine kadar herşey var. Ben tadına, şekline bayıldım. Mutlaka deneyin... Şimdilik aktarabileceklerimiz bu kadar. Önünden her gün geçmeme karşın 2 yıl sonra uğrama zamanımın ufak bir doğumgünü(m) buluşmasına denk gelmesi de değişik olsa gerek. Hala Beşiktaş, Nişantaşı, Taksim, Maslak'tan çıkamadık. Ama geliyor. Siz beklemeye devam edin.
22 Nisan 2010 Perşembe
GALA KOKOREÇ, BEŞİKTAŞ
En işlek yerde olmalarına karşın bazı yerler vardır ki asla dikiş tutturamazlar. Ne açarsanız açın işlemez, birçok kez el değiştirir, heveslerin, heyecanların kırılmasına neden olur.
Beşiktaş’tayız yine… Kartal heykelinin Hacıoğlu’na bakan kısmından çıkın, sola bakın tam köşede göreceksiniz bahsettiğim yeri. Beşiktaş’ta 2-3 yıldan beri ikamet ettiğim süre içerisinde burayı çikolata satan hoş bir yer, waffle yapan tatlı bir yer, döner satan sakin bir yer olarak gördüm. İstikrar sağlanmadı ta ki bugüne kadar. Belki de doğru karar geç verildi ve bir kokoreççi haline geldi burası son olarak. Genelde ayakta yenilen kokoreç için dışarıya 2 masa, içeriye de 1 masa koymuşlar. Gelen giden var mı dikkat etmek zor ama dğerlerine göre uzun soluklu olduğu kesin… Kokoreçi ağzınıza layık, temiz, uygun. Yarım 3.50, ayran ise 1.5 TL. Yarımdan sonra bir çeyrek daha atmak isterseniz 2 TL de ödeyeceksiniz… Servisi, lezzetiyle Beşiktaş’ta kokoreç yemek isteyenlerin tercih etmesini tavsiye ettiğim bir yer.
15 Nisan 2010 Perşembe
BEER PORT, BEŞİKTAŞ
Yaz, kış, sabah, akşam hiç fark etmiyor. Burada yer bulmak tabir-i caizse deveye hendek atlatmaktan daha zor. Beşiktaş gibi merkezi bir yerin en kalabalık, sirkülasyonun en yoğun yaşandığı mekanı kuşkusuz burası. Beer Port Beşiktaş iskelesinde, denize nazır geniş, kaliteli, kusursuz bir mekan... Üst katında kendi bünyesinde olduğunu düşündüğüm Hanedan adlı restaurant, hemen yan tarafında ise sonradan kurulan bu kez kendi bünyesinde olduğuna emin olduğum wine port adlı bir mekan bulunuyor.
Beer Port, müşterisinin kalitesinden ve gençlere hitap etmesinden, kapıdaki güvenlik görevlilerinden, telsizle iletişim kuran garsonlarına kadar son derece sistemli çalışan bir yer. Yemek söylersiniz, tadı damağınızda ve zamanında gelir, biranız en soğuğundan, patates kızartmanız en kıvamından misafir olur masanıza. Beşiktaş'taki Beer Port tamamen bira üzerine kurulu, 70'lik biranın 7 TL, patates kızartmasının 6.5TL olduğu bir yer.
Digiturk ve Beşiktaş'ta oturduğum zamanlarda müdavimi olduğum fakat 2 yıl aradan sonra ilk defa Salı günü hasretimi dindirdiğim Beer Port mutlaka uğramanız gereken yerlerin başında geliyor...
Saygılar efendim...
12 Nisan 2010 Pazartesi
JOKER, TAKSİM
Mekanda sevişmek güzeldir. Güzeldi. Ta ki burayı görene kadar. Aslında daha önce de buraya uğramışlığımız vardı. Fakat yıllar geçmiş üzerinden. Anılar depreşti fakat hemen de unutuldu. Bir şekilde Taksim'de Joker'deyiz işte. Nuri Alço dedikleri bir alkol karışımı ünlü bu mekanın. Açık yeşil bir görüntüsü, vodka şişelerinde gelen bir tarzı, shot atılan bir stili, yumuşak bir içimi fakat saatler geçtikçe vuran bir yapısı var. Fiyatı 35 TL. Şişe olarak satılıyor. Nuri alço'nun yanı sıra sevişgenleriyle ünlü burası. Müzik eşliğinde kız arkadaşıyla sevişmek isteyenlerin mekanı olmuş. Sınır yok gibi geldi bana. İki dans pisti, 3-4 değişik odası var. Gördüğünüz herkes ya tepiniyor yada sevişiyor. Müzikler fena değil. Girişte artık tüm Taksim'de olduğu gibi dam problemi yaşanabilir. Joker hemen Ağa Camii'nin yan sokağında. Sokağın ilk apartmanının en üst katında. Değişik bir yer. Sevgilinizle böyle bir yere gitmek istiyorsanız ilk durağınız burası olsun. Memnun ve rahat kalırsınız...
10 Nisan 2010 Cumartesi
CAFFE NERO - BEBEK
Starbucks'ı, Gloria Jeans'i geride bırakma aşamasında Caffe Nero. İtalyan bazlı İngiliz kahve zinciri nerede bir Starbucks görürse hemen yanına bir şubesini dikiyor. İşte Nişantaşı, işte Beşiktaş ve işte Bebek. Bebek'te hemen Starbucks'ın yakınına bir şubesini açan Caffe Nero denize sıfır güzel bir yalı misali yeri kapatmış. Neredeyse 4 katlı. Bahçesi Starbucks'a göre daha küçük ama üst katlar Starbucks'a göre hem daha düzenli hem daha nezih. Ana baba günü değil yani...
Bir cafe sahibi ile konuşuyordum yıllar önce. O kola, tost, yemek satmak istemiyorum. Çay ve kahve içmelerini tercih ederim diyordu. Normal cafelerdeki nescafeler bile bu kadar para bırakıyorsa siz ortalama 7 TL ödediğiniz kahvelerden kalan karı düşünün bir de. Ben de açarım tabii denize sıfır bir mekanı Bebek'te...
Bebek gibi yer bulmanın zor olduğu mekanlarda insanlar bir de bahçede yer bulurlarsa kalkmıyorlar 2-3 saat. Eee tabii böyle olunca bitmesin diye yudum yudum içtiğiniz dev çay ve kahveler de son demlerinde çekilmez oluyor. Bunları düşünerekten Caffe Nero gerçek bir tercih sebebidir. Bu arada içerideki ve bahçedeki sandalyelerin birbirinden epey farklı olmasını, bahçedeki sandalyelerin uzun süre oturmak için güç olmasını simit evlerindeki o ufak iskemle stratejisine bağlıyorum. Sirkülasyon olsun...
SAYGILAR
7 Nisan 2010 Çarşamba
STARBUCKS, BEBEK
Asmalımescit'e neden gidilir diye sormuştuk bir önceki yazımızda. Peki neden Bebek'e gidilir? Cumartesi, Pazar günü sahil yolundaki o trafik çeşmekeşinden kim, neden zevk alıyor? Demekki Bebek milim milim trafiği çekecek kadar güzel bir yer. Evet, Bebek İstanbul'un en nezih yerlerinin başında geliyor. Lucca'nın önüne son model arabanızı yanaştırmak, Midpoint'in önünde yer bakmak amacıyla kız kesmek, Starbucks'ta denizin tadını çıkarıyorum edalarında rahat takılmak... Bebek farklı bir yer.
Misafirlerin isteğini kırmamak amacıyla Bebek'e doğru yola çıktık Beşiktaş üzerinden. Sen misin binen. 10 dakikalık yolu 40 dakikada aldık. Sonunda oldu. Bebek'teyiz. Bakıyorum etrafa, bu zahmetine karşılık bir şey bulamıyorum. Deniz Ortaköy'de de var. Midpoint Teşvikiye'de de var. Eeee? Ama gel Bebek'te otur diyorsanız tamam. 3 saati de gözden çıkarırım. Boş masa bulma sevdasıyla uğradığımız tüm cafelerden hüsranla çıktık. Sonunda Bebek Starbucks'ta soluğu. Eğer balkonda yer bulursanız 4-5 saat kalkmayın. Başka bir yer bulma hayallarine kapılmayın. Bebek Starbucks, Starbucks aleminin İstanbul'daki en nezih, en klas, en romantik, en rahat, en kalabalık, en piyasa üyesi. Hafta içi bir uğrayın, daha çok zevk alabilirsiniz. ama mutlaka uğrayın... Bebek Starbucks'a yat yanaştırdıklarını bile duydum ama neyse, bu tarz bilgilere gerek yok.
Saygılar
6 Nisan 2010 Salı
MİRROR LOUNGE, ASMALIMESCİT-TAKSİM
Asmalımescit'e neden gidilir? Çok değil, geçen yıl konser haricinde Babylon'un önünden bir kişi bile geçmezken şimdi orada adım atabilmek bile neden zor? Erkekler güzel kızların yoğun olduğu yerleri tercih ederler. Reklam, medya, moda ve müzik camiasının güzel kızları bu hale getirdi burayı. Onlar gittiği için biz de gittik. Mekanların reklam stratejisi, gazetelerdeki 'Yeni trend Asmalımescit' haberleri bizi etkiledi. Bir zamanlar Aslanım, Akdeniz prim yapardı. Şimdi Asmalı'da bırakın mekanda oturmayı, köşe başında ayakta bira içseniz bile göze batmıyor hatta bazılarına hoş bile geliyor.
İStanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nin düzenlediği küçük çaplı bir partideyiz. Yer Mirror Lounge. Babylon'un hemen arka sokağında tam köşedeki yerini almış. İsminden de anlaşılacağı üzere aynalar hakim mekana. Dışarıda yaklaşık 10 masa kaldırabilen bir bahçesi ve içeride küçük sayılabilecek bir salonu var. Ferah değil. Fakat salondan başını yukarı kaldırdığınızda güzel bir apartman boşluğu gözünüze çarpıyor. Güzel ışıklarla, rengarenk cisimlerle farklı bir hale getirilmiş o apartman boşluğu sizi en az 10 dakika kitliyor. Proje üretiyorsunuz... Duvarda iki büyük portre resim var. Donuk, solgun yüzlü bir kadın. 5-6 dakika neden baktım hatırlamıyorum..
Mirror Lounge, Lounge çalmıyor. Müziklerin güzel olduğunu söylemek zor. İçkilerden bira 10 TL, sek vodka 17 TL, tequila shot ise 12 TL. Dışarıda o 5 TL'lik tequila shotlara aldanmayın. 12 TL veriyorsunuz ama o da size zehirini veriyor. 3 shot beni bile değiştirdiyse lütfen kadınlar kullanmasın. Saygılar
iletisim: herkesoraya@blogspot.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)